Kategoriler

17 Eylül 2014 Çarşamba

Mucizeler Çağı / Sevsek mi sevmesek mi ?



Her okuyucu gibi ben de her kitaba büyük ümitlerle başlarım, hatta öyle bir takıntım vardır ki aldığım hiçbir kitabın ilk sayfasını dikkatimi toplamadan okumam, sırf büyüsü bozulmasın diye. Herkes benim kadar tuhaf olmayabilir bu konuda ama elinizdeki kitabın sizi hayal kırıklığına da uğratabileceği ihtimalini bilirsiniz. İşte bu bölüm de bana bu hissi yaşatan kitaplarla ilgili olacak. Ben sevmeme ya da arada kalma sebeplerimi yazacağım, siz de kendi çıkarımlarınızı yaparak alıp almayacağınıza ya da okuduysanız sevip sevmediğinize karar vereceksiniz.







Kitap Adı: Mucizeler Çağı
Kitap Yazarı: Karen Thompson Walker
Yayınevi: Pegasus




                                                           ( Bu bölüm Spoiler İçerir)



Kitap gerek tasarımıyla, gerek kapağı ve sayfa kalitesiyle ''Al beni ve kütüphanene koy. Sonra sürekli izle. '' diyordu resmen. Ben de bu çağrıya karşı gelemeyerek aldım tabii ki. Beni tek çeken nokta dış görünüşü değildi, konusu da bir o kadar güzel aslında. 



'' California'da sıradan görünen bir cumartesi sabahında Julia ve ailesi, dünyanın dönüşünün yavaşlamaya başladığını öğrenir. Günler ve geceler gittikçe uzamakta, yerçekimi kuvveti değişmekte ve doğa yok olmaktadır. 11 yaşındaki Julia ve tüm insanları yepyeni bir dönem beklemektedir.''


 Kitabın ilk sayfalarında kendimi bu mucizevi olayın bütün gizemleriyle karşılaşmaya hazırlamıştım. Sonuçta küçümsenecek bir olay değildi yaşanan, dünyanın tüm dengesini ve biyolojik çevresini alt üst edecek bir şey yaşanıyordu ve karakterler bu olayın ilk sabahına uyandıklarında hissettikleri duyguların panik, heyecan ve ne yapacağını bilememe hali olmasını bekledim. Kitabın bana yaşattığı ilk hayal kırıklığı bu oldu ve ilerleyen sayfalarda da aynen bu şekilde devam etti. Çünkü karakterlerin hiçbirinde bu garipsemeyi, paniği göremedim hepsi bir şekilde kendi dertlerine düşmüş haldelerdi. Baş karakterimiz küçük Julia bütün ailesinden daha bilinçliydi ve yaşından fazla bir olgunlukla olayların hemen farkına vardı.Aslına bakarsanız bu da bana tutarsız ve saçma geldi, karakterin bendeki inandırıcılığını zedeledi diyebilirim. Babasının koyun can derdinde kasap et derdinde tarzı davranışları ve Julia'nın hocasıyla gereksiz ilişkisiyse kitapla ne alakası var diye düşündürdü. Anne karakteri tamamen silik durumdaydı ve Julia'nın yaşadığı çocukluk aşkının bile doğru dürüst okuyucuya geçirilemiyor oluşu kitabın akıcılığını oldukça zorladı. Üstelik müthiş bir hazırlık ve insanlığı kurtarma planları beklerken dönemin hükumetinin olayı sadece hava tahminleri yayınlayarak aktarmaya çalışması ve önlem alınmaması olayı bitiren son noktalardı.

----------------------------------------


 Neyse lafı çok uzattım, şunu açık bir şekilde söylemeliyim ki müthiş bir aksiyon ve dram romanı bekleyenler kendilerini büyük bir hayal kırıklığının içinde bulacaklar. Keşke yazar, bulduğu konunun ne kadar harika işlenebileceğinin farkında olsaymış ve elinden gelenin daha fazlasını yapsaymış. Asla almayın, okumayın demiyorum tabii ki ama bu kitaba ayıracağınız vakitte çok daha iyi romanlar okuyabilirsiniz. Derseniz ki tasarımına hayran kaldım, kütüphanemde bulunsun, hiç zararı yok kitaplığınıza renk katabilir. Benim değerlendirmelerim bu kadar, almayı düşünenler için iyi bir ön izleme olduğunu umuyorum :) 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarla yaşıyoruz